Hukuk eğitiminde simülasyon yöntemi / tekniği, genellikle öğrencilerin gerçek veya gerçek olması muhtemel bir hukuki uyuşmazlığı kurgusal bir davada canlandırmaları şeklinde uygulanmaktadır. “Öğrenci mahkemeleri teşkili” olarak da bilinen bu teknik, öğretim üyeleri tarafından hazırlanmış çatışma konusu olayların öğrencilerden kurulu taraflar, avukatlar ve yargıçlar (ile bazen jüri) önünde yargılanıp hükme bağlandığı “eğitim mahkemelerinin” canlandırılması ile yapılır (Ansay, s. 310 vd.). Bu tür canlandırmalar, öğrencinin role girmesini ve yaparak öğrenmesini hedeflemektedir.
Scully-Hill’in çalışmasında da (2010), hukuk fakültelerinde drama ve simülasyon tekniğinin özellikle avukatlık becerilerinin öğretilmesi amacıyla kullanabileceği; nitekim Amerika Birleşik Devletleri’nde “The National Institute for Trial Advocacy (NITA)” kuruluşu aracılığıyla, hukuk fakültesi öğrencilerin açılış ve kapanış konuşmaları yapmaları, yargılamada rol almaları, hukuki argüman üretmeleri vb. konularda yaparak öğrenme (learning by doing) yöntemini deneyimlediği açıklanmaktadır. Bu kurumun, davalarda savunma yapma becerisi, kendine güvenme becerisi, iletişim becerileri gibi konularda eğitim sağlayan, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğu ifade edilmektedir. “Öğrencilere mahkemede ne yapmaları gerektiğini, onları bir mahkeme salonuna koyarak öğretebilirsin!” çıkarımında bulunan çalışma, drama yönteminin ve simülasyon tekniğinin hem hukuk konularının öğretilmesinde hem de mezunlarda aranacak diğer becerilerin kazanılmasında etkili olduğunu ortaya koymaktadır (Scully-Hill ve diğerleri, 2010, s. 149 vd.)
Samanta’nın (2019) çalışmasına göre de bu simülasyonlar, hukuk öğrencilerine hata yapabilecekleri ve hata yaptıklarında sonuçları da görebilecekleri “güvenli bir alan” sunmakta, böylece gerçek bir davayı tehlikeye atmadan hukuk uygulamasını öğrenme olanağı sunmaktadır (s. 106 vd.).
Ülkemizde giderek yaygınlaşan kurgusal dava yarışmaları hakkındaki genel bilgilere ve yarışma takvimine, ilgili sekmeden ulaşabilirsiniz.